Siz yapımcı olsanız nasıl dizi yapardınız?

Ben olsam kadın dizisi yaparım.

Başrol oyuncunuz da ajanslardan seçtiğiniz güzel ama boş bir kız olurdu değil mi?

Ha ha ha... Aslında herkes öyle yapıyor. Alakasız insanlara oyuncu payesi veriliyor. Ben yönetmenlik yapınca böyle abur cubur insanlara rol vermeyeceğim. Şarkıcıysan, şarkı söyle; mankensen mankenlik yap! Gidip oyunculuğa özenme... Olmuyor çünkü. Sırıtıyor.

Oyuncu seçimleri hep güllük gülistanlık mı geçer?

Mesela kızlar arasında hiç kavga çıkmaz mı ya da yönetmen güzel bir kıza dayanamayıp askıntı falan olmaz mı?

Bakın oyuncu seçimlerinde bile ne çok şey yaşıyoruz size anlatayım: Saatlerce bekliyoruz, bir sürü oyuncu adayı sırasını bekliyor, konuşabilmek için... O oyuncu adaylarından çekici ve özellikle mini etekli biri geliyor, bacak bacak üstüne atıp, sigarasını adamın yüzüne üfleyerek rolü kapıyor.

Baştan çıkarıcı olmak geçerli bir yöntem mi artık?

Aslında bu işler taciz şeklinde gerçekleşmiyor. Yani yapımcı veya yönetmen, oyuncu adayının üzerine saldırmıyor. İşler karşılıklı yürüyor. Diyelim ki benim başıma böyle bir şey geldi, karşımdaki adam beni sözle taciz ediyor ya da daha ileri gitti, bir çığlık atarım, adam rezil olur. Ben adamın evine gidiyorsam görüşme için, çığlık atmaya da gerek yok, işin gideceği nokta bellidir.

NAMUSLUYU SEVMEZLER

Siz böyle bir olay yaşadınız mı?

Evet, ben de yaşadım birkaç kere. Onların işine gelmedi zaten böyle dürüst, namuslu, hanım hanımcık olmam. Temiz, sportif bir kıyafetle iş görüşmesine gittim. Ama işler beklediğim gibi gelişmedi. Adam, suratıma tuhaf tuhaf bakıyordu, "Aaa sen niye böyle erkek gibi giyindin?" diye sordu. "Ben defileye çıkmaya gelmedim" dedim. Pişkin pişkin suratıma bakıp güldü. Teşekkür edip, kaçar adımlarla o ajanstan ayrıldım.

Bu şahıs ünlü bir yapımcı mıydı?

Benimle bu görüşmeyi yapan çok ünlü biriydi. Kendilerinde her hakkı normal görüyorlar. Biraz da diğer kızlar onları böyle yapmaya alıştırıyorlar. "Bununla olamazsam, başka kız mı yok?" diye düşünüyor, adam. Bir de oyuncu seçimlerinde torpil çok işliyor yani. O şunun tanıdığı, öbürü başkasının, böyle işliyor işler...